Prof. Dr. İlknur EROL

1972 yılında Karabük’de doğdu. İlkokul öğrenimini Karabük Demir Çelik İlkokulu, ortaöğretimini Karabük Beşbinevler Ortaokulu, lise öğrenimini Karabük Demir Çelik Lisesinde tamamladı. 1989-1996 yılları arasında Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 1997-2002 yılları arasında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümünden uzmanlığını aldı.

Hakkımda Randevu Al

Otizm spektrum bozukluğu, sosyal iletişimde güçlük ve tekrarlayıcı davranışlarla karakterize nörogelişimsel bir durumdur. Çocuklarda konuşma gecikmesi, göz teması kurmama ve sınırlı ilgi alanları en sık görülen belirtiler arasında yer alır.

Otizm belirtileri genellikle erken çocukluk döneminde fark edilir. Çocuğun akranlarıyla iletişim kurmakta zorlanması, oyun becerilerinde sınırlılık ve rutinlere aşırı bağlılık tanı sürecinde önemlidir.

Tanı, detaylı gözlem, gelişimsel testler ve uzman görüşleriyle konur. Erken tanı, çocuğun eğitim ve sosyal yaşamında olumlu sonuçlar elde edilmesi açısından kritik öneme sahiptir.

Tedavide bireyselleştirilmiş eğitim programları, konuşma terapisi ve davranışsal yaklaşımlar uygulanır. Aile desteği ile birlikte düzenli uzman takibi, çocuğun yaşam kalitesini ve sosyal becerilerini artırır.

Konu hakkında detaylı bilgi ve randevu almak için iletişime geçin!



    Otizm Nedir?

    Otizm, aslında beynin gelişimsel bir farklılığı olarak tanımlayabileceğimiz nörogelişimsel bir durumdur. Tıpkı her insanın parmak izi gibi, her çocuğun da gelişim yolu kendine özgüdür. Ancak otizmde, bu gelişim yolunda bazı belirgin özellikler ve farklılıklar kendini gösterir. Bu durumu bir orkestranın farklı enstrümanlarının uyumlu bir şekilde çalmaması gibi düşünebiliriz. Beynin farklı bölgeleri arasındaki iletişimde bazı aksaklıklar olabilir, bu da çocuğun sosyal etkileşimde bulunma, iletişim kurma ve tekrarlayıcı davranışlar sergileme şeklini etkileyebilir.

    Otizmin Erken Belirtileri Nelerdir?

    Otizmin erken belirtileri genellikle çocuğun ilk yıllarında, hatta bazen bebeklik döneminde fark edilebilir. Bu belirtiler her çocukta farklı şiddette ve farklı şekillerde ortaya çıkabilir. En sık karşılaştığımız erken belirtilerden bazıları, çocuğun yaşıtları gibi sosyal ilgi göstermemesi, göz teması kurmaktan kaçınması, ismine tepki vermemesi, konuşmada gecikme veya hiç konuşmaması, oyuncaklarla alışılmadık şekillerde oynaması (örneğin arabaların tekerleklerine odaklanması), tekrarlayıcı hareketler sergilemesi (el çırpma, sallanma gibi) ve rutin değişikliklerine karşı aşırı hassasiyet göstermesidir. Bu belirtileri gördüğünüzde hemen endişelenmeyin, çünkü her gecikme veya farklılık otizm anlamına gelmez. Ancak çocuğunuzda aşağıdaki bulgulardan tamamı olmasa da bir kısmını fark ediyorsanız vakit geçirmeden bir çocuk nöroloji ve çocuk psikiyatri doktoruna başvurmanız çok önemlidir. Çünkü yapılan çalışmalar bu hastalığın tedavisinde en önemli basamağın erken teşhis ve doğru yönlendirme olduğunu göstermektedir. Bu nedenle ebeveynlerin ve bakım verenlerin çocuğun davranışlarını gözlemlemesi ve yaşıtlarının gelişimleriyle kıyaslamaları, bazı sorunları erken fark edebilmeleri açısından çok önemlidir.

    Otizm Nasıl Teşhis Edilir?

    Otizm tanısı koymak için özel bir kan testi veya görüntüleme yöntemi bulunmamaktadır. Tanı, tamamen çocuğun davranışlarının ve gelişimsel özelliklerinin uzman bir ekip tarafından değerlendirilmesiyle konulur. Bu süreçte çocuk nörologları, çocuk psikiyatristleri, özel eğitim uzmanları, dil ve konuşma terapistleri ve ergoterapistler gibi farklı disiplinlerden uzmanlar iş birliği yapabilir. Uzmanlar, çocuğunuzla oyun oynayarak, onu gözlemleyerek ve sizinle detaylı bir görüşme yaparak çocuğunuzun gelişimsel öyküsünü ve mevcut durumunu değerlendirirler. Bu değerlendirme sonucunda, çocuğunuzun otizm spektrumunda olup olmadığı ve eğer öyleyse, hangi düzeyde destek ihtiyacı olduğu belirlenir. Unutmayın ki doğru tanı, çocuğunuz için en uygun eğitim ve destek programlarının planlanması için hayati önem taşır.

    Otizmin Nedenleri Nelerdir?

    Otistik spektrum bozukluğu bir torba tanıdır. Boğaz ağrısı örneğini verirsek, boğaz ağrısı çok konuşma, bademcik enfeksiyonu ya da boğaz kanserinden olabilir. Altta yatan nedenin saptanması çocuk nöroloji bölümünde yapılacak ayrıntılı testlerle mümkündür. Birçok genetik nörolojik hastalık otistik spektrum bozukluğu biçiminde başlayabilir. Otistik spektrum bozukluğu olan çocukların %30’unda hafiften ağıra beynin elektrik aksamında bozukluk olabilir. Yine görüntüleme yöntemleri ile (, beyin) ya da daha ayrıntılı nöro-genetik ve metabolik testlerle nedenin gösterilmesi, özel eğitimin yanında hedefe yönelik tedavilerin belirlenmesi ve aile içi tekrarların önlenmesi açısından da önemlidir.

    Konu hakkında detaylı bilgi ve randevu almak için iletişime geçin!

    Otizmin Tedavisi Var mıdır?

    Birçok genetik nörolojik hastalık otistik spektrum bozukluğu biçiminde başlayabildiğinden,  nedenin gösterilmesi, özel eğitimin yanında hedefe yönelik tedavilerin hızlıca başlanmasını sağlar. Neden gösterilememiş grupta bilinen kesin bir tedavisi olmamakla birlikte erken yaşta başlanan yoğun ve bireyselleştirilmiş eğitim ve terapi programları ile otizmli çocukların gelişimlerinde önemli ölçüde ilerleme kaydedilebilir. Bu programlar, çocuğun iletişim becerilerini geliştirmeyi, sosyal etkileşimde bulunma yeteneklerini artırmayı, tekrarlayıcı davranışlarını azaltmayı ve günlük yaşam becerilerini kazanmasını hedef alır. Tıpkı bir çiçeğin doğru toprakta ve doğru bakımla büyümesi gibi, otizmli çocuklar da erken ve doğru destekle potansiyellerini en üst düzeye çıkarabilirler. Kullanılan başlıca terapi yöntemleri arasında uygulamalı davranış analizi (ABA), konuşma ve dil terapisi, ergoterapi, oyun terapisi ve sosyal beceri eğitimleri yer alır. Bazı durumlarda, eşlik eden dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) veya kaygı gibi durumlar için ilaç tedavisi de gerekebilir. Ancak ilaç tedavisi otizmin temel belirtilerini değil bu eşlik eden durumları kontrol altına almaya yöneliktir.

    Otizm Ne Sıklıkta Görülür?

    Otizm, dünya genelinde giderek artan bir sıklıkta görülmektedir. Günümüzde yapılan araştırmalar, yaklaşık her 36 çocuktan birinde otizm spektrum bozukluğu olduğunu göstermektedir. Bu artışın nedenleri arasında, tanı kriterlerindeki değişiklikler, farkındalığın artması ve daha iyi teşhis yöntemlerinin geliştirilmesi sayılabilir. Otizm, ırk, etnik köken veya sosyoekonomik düzey farkı gözetmeksizin her çocukta görülebilir. Erkek çocuklarda kız çocuklarına göre yaklaşık dört kat daha sık rastlanmaktadır.

    Çocuğumda Otizmden Şüpheleniyorsam Ne Yapmalıyım?

    Eğer çocuğunuzun gelişiminde veya davranışlarında farklılıklar fark ediyorsanız ve otizmden şüpheleniyorsanız, yapmanız gereken en önemli şey vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmaktır. İlk olarak çocuğunuzu bir çocuk nöroloji veya çocuk psikiyatri uzmanına götürebilirsiniz. Uzmanlar, çocuğunuzu değerlendirecek ve gerekirse sizi daha kapsamlı bir değerlendirme için yönlendireceklerdir. Unutmayın ki erken teşhis ve erken müdahale, otizmli çocukların potansiyellerini gerçekleştirmeleri için en büyük fırsattır. Tıpkı bir tohumun erken sulanması gibi, erken yaşta başlanan destek ve eğitim programları da çocuğunuzun gelişiminde önemli bir fark yaratacaktır. Bu süreçte yalnız olmadığınızı ve pek çok ailenin benzer deneyimler yaşadığını unutmayın. Uzmanlar ve destek grupları size bu yolculukta rehberlik etmek ve destek olmak için hazırdır.